NAGİHAN AKARSEL

Her bir hücresinde dünyanın en güzel insanlarının enerjisini taşıyan bir mücadele düşünün. Akışkan, canlı olmasının kaynağını bu hücrelerden alan… Yurtseverliğe, öz güç ve öz iradeye, örgütlenme gücü ile mücadele bilincine dayanan… Ve güzelleşmenin sırlarını bu diyalektiği ile yaratan… Asaletinin gizi öz gücünde saklı olan… Öz gücünden uzaklaştığında sarsılacağını bilen bir mücadele…

“Her yürek devrimci bir hücredir” diyerek hayal gücünün herşeye kadir olacağına inanan Paramaz Kızılbaş’ın inancı bize bunu anlatır. Che Guevera’nın “Gerçekçi ol imkansızı iste” sözünü Kürdistan’da aldığı nefesle anlamlandıran Alina Sanchez’in özgürlük arayışının dağlarda karşılığını bulması zaferi anlatır. Lêgerîn Azadî ismiyle başladığı mücadelesine Lêgerên Çiya ile devam etmesi, özgürlük arayışının karşılığını nerede bulduğunu gösterir. Sarı saçlarını siyaha boyayarak Efrîn direnişini sahiplenen Anna Campbell’in Hêlîn Qereçox olması anlamlı bir yaşam arayışının gücünü gösterir.

Lêgerîn, Che’nin mirasını devralır. O mirasın karşılığının canlı bir şekilde özgürlük mücadelesinde devam ettiğini görünce yüzünü Kürdistan’a çevirir. İlk başta Hindistan’a gitmek ister aslında. Ama genç bir arkadaşının “Bir git Kürdistan’ı gör” önerisiyle bu kararını değiştirir. Geldiğinde yaşadığı çelişkilere anlam veremez. Küba’ya yarım kalan doktorluk eğitimini bitirmek için döndüğünde netleşir. Yaşamı doğanın ta içinde yeniden yaratanların adanmışlığı ile büyüyen özgürlük arayışının katı doğmatik eski sol zihniyet ile yaratılamayacağının bilincine varır. Ve o da kendini adamaya karar verir. Ayak bastığı her alanda bu nedenle mutlu olmayı bilir. Anlamadığı bir iş de olsa Lêgerîn için artık önemli değildir, Paramaz yoldaşın dediği gibi, “Her yürek devrimci bir hücredir” ve mutlaka zamanı geldiğinde canlanır.

Geçen yıl 24 Nisan’da tam da Ermeni Soykırımının yıldönümünde Kürtlere dönük bir soykırım planının daha startının verildiği Qereçox katliamının olduğu bir zaman diliminde İngiliz bir genç kadın yönünü Rojava Devrimi’ne çevirir. Anna ya da kendi seçtiği ismiyle Hêlîn Qeraçox. Yüzünde gülümsemesi eksik olmayan Hêlîn’in çok kısa bir zaman diliminde Kürtçe öğrenmesi, neden yüzünü Rojava’ya döndüğünün bilincinde olması mutluluk kaynağı olur. Ezilenlere karşı politikaları üreten İngiltere’nin ta yüreğinden bir kadının güzel bir yaşam için tercihini yapması, “her yürek devrimci bir hücredir” sözünü doğrular…

Paramaz yoldaşın özgürlük arayışı da karşılığını Rojava Devrimi’nde bulur. Kadın özgürlük mücadelesini kendine rehber edinmesi, kadınların mücadelelerine dair bütün belgeleri toplaması kendi başına onun arayışını ifade etmek için yeterlidir. “Her yürek devrimci bir hücredir” sözünü hayal gücünün büyüklüğüne olan inancı ile tanımlar. Demokratik, ekolojik kadın özgürlüğüne dayanan paradigma ile artık ezilenlerin yolunun açık olduğunu ifade eder.

Sadece bu üç yüreğin içinde taşıdığı devrimci hücrenin Rojava Devrimi’nde karşılığını bulması çok anlamlıdır. Bu devrimin şimdi Efrîn’de Avesta ve Barînlerin, İlam ve Polatların şahsında çağın direnişini sergilemesi bunun bir ifadesidir. Dönemsel anlamda bazen geri adımlar atılsa da kadınların öncülüğünde gelişen Rojava Devrimi’nin Efrîn direnişi ile zirve yaptığı aşikardır. Bundan sonra önemli olan kadın devrimini her yüreğin devrimci bir hücre olduğu gerçeği ile bağlantılı daha fazla sahiplenmek, geliştirmek, gerçekleştirmektir.

21. yüzyılda, yani milenyumda… Yok yok bilişim çağında ya da bilimin en gelişkin çağı mı desek? Uygarlığın tanımları bu yönlü olsa da demokratik uygarlık güçleri bu yüzyılın kadın yüzyılı olacağını çoktan ilan ettiler bile. Ne yapsalar da bu çağın kadın yüzyılı olduğu gerçeğini değiştiremeyecekler. Dünya, Kobanê ile ilk tohumları atılan kadın devriminin Efrîn’de ilkelerinin oluşmasına tanık oldu.

Bu çağda Efrîn’e 1915 Ermeni tehcirini yaşatanlar ise tarihe faşist diktatörler olarak yazılacak. Ve sessizliği kuşananların sessizliği nefeslerini boğan bir çığlık olarak kalacak. “Auschwitz’ten sonra şiir yazılmaz” diyen Adorno’nun umutsuzluğu, Andre Gide’nin sözcüklerinden dökülen gözyaşının yerini, şimdi Hêlîn’in iddiası, Lêgerîn’in özgürlük arayışı, Paramaz yoldaşın, “Her yürek devrimci bir hücredir” perspektifi çoktan aldı bile…

Her Yürek Devrimci Bir Hücredir

‘Her yürek devrimci bir hücredir’